Diyabetle Başa Çıkmak: Kan Şekerini Kontrol Altına Almanın Sırları
Diyetisyen Petek Us
11/23/20245 min oku
Diyabet Nedir?
Şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, vücudun insülin hormonunu yeterince üretememesi ya da ürettiği insülini kullanamaması sonucu gelişir. Bu durum kandaki şeker (glukoz) seviyelerinin yükselmesine neden olur.
İnsülin, pankreas tarafından üretilen ve kandaki glukozu hücrelere taşıyarak enerjiye dönüştürülmesini sağlayan bir hormondur. Yiyeceklerle aldığımız karbonhidratlar sindirim sırasında glukoza, yani şekere dönüştürülür. Bu glukoz, kan yoluyla vücudun her yanına taşınır ve hücrelere enerji sağlamak için insülinin yardımıyla hücrelerin içine alınır. İnsülin olmadan veya yeterince etkili çalışmadığında, glukoz hücrelere ulaşamaz ve enerjiye dönüştürülemez.
Yemeklerden sonra sağlıklı bireylerde artan kan şekeri seviyeleri pankreasın ürettiği insülinle hızla normale döner. Ancak diyabet hastalarında, insülin eksikliği ya da işlev bozukluğu nedeniyle bu dengeleme gerçekleşmez. Bu durumda glukoz, hücrelere giremeyip kanda birikmeye başlar, kan şekeri seviyeleri yükselir ve hiperglisemi olarak bilinen durum ortaya çıkar.
Diyabetin Türleri
Diyabetin 4 ana türü bulunmaktadır: Tip 1, Tip 2, Gestasyonel Diyabet ve Diğer Sebeplerle Gelişen Diyabet.
Tip 1 Diyabet ve Tip 2 Diyabet, en sık rastlanan diyabet türleridir.
Gestasyonel Diyabet, genellikle hamilelik sırasında gelişen ve doğum sonrasında kaybolabilen bir türdür.
Diğer Sebeplerle Gelişen Diyabet ise, bazı hastalıklar, ilaçlar veya genetik faktörler nedeniyle gelişen diyabet türlerini kapsar.
Diyabetin Belirtileri
Sık idrara çıkma (Poliüri).
Sürekli susuzluk hissi ve ağız kuruluğu.
Ellerde ve ayaklarda karıncalanma veya uyuşma hissi.
Kilo alamama veya kilo vermekte zorlanma.
Yemek yedikten kısa süre sonra tekrar acıkma.
Görüşte bulanıklık veya netliğin kaybolması.
Ayaklarda, özellikle tabanlarda yanma hissi.
Yaraların normalden daha geç iyileşmesi.
Sürekli yorgunluk ve halsizlik hissi.
Ruh halinde ani değişimler veya sinirlilik.
Ciltte kuruluk, özellikle genital bölgede kaşıntı.
Tip 2 Diyabet
Tip 2 diyabet, genellikle insülin direnciyle başlar. Hücreler insülini gerektiği gibi kullanamaz hale gelir, bu da pankreasın daha fazla insülin üretmesine yol açar. Ancak zamanla pankreas yorulur ve yeterince insülin üretemez. Hastalık yıllarca belirti vermeyebilir, ancak fazla kilo, stres, enfeksiyonlar ya da hormonal değişimler gibi durumlar diyabetin ortaya çıkmasını tetikleyebilir.Daha çok ileri yaşlarda görülse de, ailesinde diyabet öyküsü olanlar, kilo sorunu yaşayanlar ve iri bebek doğuran kadınlar bu hastalığa daha yatkındır.
Tip 2 Diyabet Belirtileri
Tip 2 diyabet genellikle yavaş ilerler ve başlangıçta belirti göstermeyebilir. Semptomlar ortaya çıktığında sık susama, sık idrara çıkma, sürekli açlık hissi, yorgunluk, bulanık görme, ellerde ya da ayaklarda uyuşma veya karıncalanma ve kas ağrıları görülebilir.
Tip 2 Diyabet Nasıl Beslenmeli?
Glisemik indeksi düşük gıdalar seçin: Tam tahıllar, baklagiller, yeşil sebzeler ve mevsim meyveleri gibi kan şekerini yavaş yükselten besinleri tercih edin. Beyaz ekmek, pirinç, patates ve şekerli yiyeceklerden kaçının.
Kompleks karbonhidratlara yönelin: Beyaz un ve işlenmiş karbonhidratlar yerine yulaf, esmer pirinç, tam buğday ekmeği ve kinoa gibi kompleks karbonhidratları tercih edin. Bunlar kan şekerini yavaş yükseltir ve uzun süre tok kalmanızı sağlar.
Basit şekerlerden uzak durun: Tatlılar, şekerli içecekler ve işlenmiş atıştırmalıklar kan şekerini hızla yükseltir. Bunları tüketmekten kaçının.
Sebze tüketimini artırın: Brokoli, kabak, ıspanak, salatalık, lahana gibi nişastalı olmayan sebzeler hem doyurucudur hem de kan şekerini dengede tutar.
Doymuş yağları azaltın: Kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri ve tereyağı gibi besinleri sınırlayın.
Düzenli öğünler tüketin: Öğün atlamamaya özen gösterin.
Tip 1 Diyabet
Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten beta hücrelerine saldırmasıyla ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu durum insülin üretiminin tamamen durmasına ya da yetersiz hale gelmesine neden olur. Genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar ve Tip 1 diyabetli bireyler mutlaka dışarıdan insülin almak zorundadır. Ancak yalnızca insülin kullanımı yeterli değildir; düzenli kan şekeri takibi, dengeli bir beslenme planı ve fiziksel aktivite ile yaşam tarzının desteklenmesi gerekir.
Tip 1 Diyabet Belirtileri
Tip 1 diyabetin belirtileri, Tip 2 diyabetle birçok açıdan benzerlik gösterir ve bu durum, özellikle yetişkinlerde Tip 1 diyabetli bireylere yanlışlıkla Tip 2 diyabet teşhisi konmasına yol açabilir. Tip 1'de farklı olarak, istem dışı kilo kaybı görülür. Bunun yanı sıra sık idrara çıkma, aşırı susuzluk, sürekli açlık hissi, yorgunluk, bulanık görme ve yaraların geç iyileşmesi gibi durumlar da ortaya çıkar. Bazı durumlarda, diyabetik ketoasidoz (DKA) meyvemsi kokulu nefes gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Tip 1 Diyabet Nasıl Beslenmeli?
Yediklerimiz, özellikle karbonhidratlar, kan şekeri üzerinde doğrudan etkilidir. Tip 1 diyabetli bir kişi, karbonhidrat miktarını bilip insülin dozunu buna göre ayarlamazsa, kan şekeri ya çok yükselir ya da çok düşer ve bu durum istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilir.
Beslenme kişiye özel olmalı, çünkü herkesin ihtiyaçları, yaşam koşulları ve sağlık durumu farklıdır. Ancak genelde şu noktalara dikkat edilebilir:
Sebze tüketimini artırmak: Brokoli, kabak, ıspanak, salatalık, lahana, mantar ve yeşil fasulye gibi nişastalı olmayan sebzeler daha sık tüketilmeli.
Şekerli ve beyaz unlu gıdalardan uzak durmak: Kan şekerini hızla yükselten tatlılar, beyaz ekmek ve kek gibi yiyecekler sınırlandırılmalı.
İşlenmiş gıdalar yerine doğal olanları tercih etmek: Taze sebze, meyve, tam tahıllar ve protein kaynakları seçilmeli.
Alkol kullanımına dikkat etmek: Kan şekeri üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle alkol tüketiminden kaçınılmalı.
Doğru beslenme planı, düzenli egzersiz ve insülin ayarı, kan şekerini kontrol altında tutmada önemli bir rol oynar. Bu süreci daha etkili yönetebilmek için bir diyetisyenden destek alınması, diyabetin uzun vadeli etkilerinin azaltılmasına ve yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur.
Diyabet, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğru beslenme ile kontrol altına alınabilecek bir durum. Bu süreç bazen zorlayıcı olabilir, ama unutmayın, doğru adımlarla hem diyabetinizi yönetebilir hem de sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz. Her bireyin durumu farklı olduğu için, kişiye özel beslenme planları ve düzenli takip çok önemli. Kendinize ve sağlığınıza özen göstererek, diyabeti daha rahat yönetebilirsiniz. Bu süreçte bir diyetisyenle çalışmak, ihtiyaçlarınıza uygun en iyi çözümleri bulmanıza yardımcı olabilir.